Soma Katliamı Unutulmayacak! 

Bugün Soma Katliamının 20nci günü. Bazıları facia diyor, bazıları felaket diyor, onlar birazcık haklı ama "afet" diyen geri zekalılar bile var. Ben katliam diyorum. Katliam çünkü bu kadar ilkel koşullarda kömür madenine girmenin, insanları bile bile sokmanın, yüzlerce binlerce yurttaşımızı kaybettikten sonra bunu tekrarlamanın başka bir tanımı olamaz!
Babamlar 6 erkek kardeşti.

En büyük amcam Mustafa Yazıcı'yı, Soma kömür madeni 1954'te bir grizu patlamasıyla 25 yaşındayken, kızına, çocuğuna doyamadan aldı, mezarı Soma'da kaldı. Ama Soma doymadı, adımı aldığım Ali amcam Soma'da madende çalışırken, boğuldu, mezarı orda bir yerde. Soma doymadı.

Soma madenleri yüzlerce, binlerce insanı çaldı. Türkiye'de binlerce genç erkek madenlerde; Zonguldak'ta, Elbistan'da, Soma'da; ilkel koşullarda, insanlık dışı şartlarda çalışırken öldüler, aslında açıkça öldürüldüler...

Soma Faciasında 301 insanımız katledildi, diri girdiler, ölü çıktılar kömürden. Kömür yansın diye gencecik babalarımız, amcalarımız, kardeşlerimiz, çocuklarımız katledildiler, yuvalarındaki yaşam ışığı söndü... Soma'da açılan her maden ocağı; onlarca, yüzlerce ailenin ocağını kapattı.

Her defasında yaslar tutuldu, ağladık, sızladık, ama sonunda unutuldu. Tarih aptallar için hep tekerrür etti! "Bu İşin fıtratında bu var" gibi zırvalar dinledik. Bizim de fıtratımız onlar!

Şimdi bir Maden Yasası çıkıyor, eskisine göre çok iyi, her ne kadar çağın hala 50 yıl gerisindeyse de... Keşke, CHP'li milletvekili önerge getirdiğinde, adi ucuz politik tavır yerine yeni bir yasa çıksaydı.

Peki soruyorum! Ey hükümet! Neredeydiniz? Neden beklediniz? Bugün, yarın bir madende bir tek kişi ölürse, elinizdeki kanı temizleyemezsiniz.

Hala niye bekliyorsunuz? Ya bugün, yarın, ondan sonraki gün biri ölürse?

Soma unutulmayacak... Hesap sorulacak! (2  Haziran 2014)