Zumbul

Zumbul
En Seçkin, En Kaliteli, En Ucuz Satranç Ürünleri

23 Kasım 2014 Pazar

Alea iacta est

Türkiye Satranç Federasyonunun Mali Genel Kurulu 22 Kasım 2014 günü gerçekleştirildi. Demokrasi geleneklerine uyulmayan, aleyhte konuşmaların bir kaç dakika ile sınırlanmaya çalışıldığı, delegelerden anastatü değişiklik taslakların gizlendiği, zarfın parlatılıp, içeriğin çürütüldüğü, Genel Müdürlüğün bir tek delegeyle katılarak ne kadar önem verdiğini gösterdiği, ama Gülkız Hanımın anlamsız, ilgisiz yanıtlarına rağmen düzeyli bir Mali Genel Kurul yaşadık.
Peki, ne oldu sonuçta?
  1. Söylediklerimiz, söyleyemediklerimiz oldu. Orda da dediğim gibi, söyleyemediklerimi buradan yavaş yavaş size ileteceğim. Sunumumu sizlerle, açıklamalarıyla 25 Kasım 2014'den itibaren paylaşmaya başlıyorum. Zaman sıkıntısı yok, çok şey var öğrenilecek.
  2. Yönetim Kurulunda birkaç arkadaşımız, onları Gülkız Tulay’dan ayırmamdan rahatsız olmuşlar, mesaj alınmıştır, gereği yapılacaktır. Keşke, gelip bir çayımı içip ne sorunumuz olduğunu yüz yüze konuşsalardı benimle. Belki farklı düşünürlerdi. 
  3. TSF, Mali Genel Kurula, gündemin hiçbir yerinde yazmayan, Satranç A.Ş.’yi kapatma önerisini hukuku katlederek getirdi. Üstelik gerekçesi yerine başka bir ticari şirket kurmakmış, enteresan! Yine tartışmamız engellendi. Bu konuda hukuka olan güvenim tamdır, gereği yapılacaktır.
  4. Gülkız Hanım sanırım eleştirilerimi anlamadı, ilgisiz, alakasız garip yanıtlar verdi. Hatta hiç bir ihtiyacı olmadığı halde genel kurulu etkilemek adına ağlamaklı bir hale de büründü. Onları da zaman içerisinde değerlendireceğiz.
  5. Ana Statü taslağını oylayan delegeler ne oyladıklarını, ne kabul ettiklerini göremediler. Şimdi sorsak eminim en az üçte ikisi neyi değiştirdiğini söyleyemez. Buna haddimi aşarak da olsa divanı da dahil ederim. Nedense, o muhteşem salon/otel için inanılmaz meblağlar harcayan yönetim, yeni ve eski taslakları bir arada genel kurula sunmadı. O delegelere saygılarımı sunuyorum, “hayret” diyorum. Ana Statü değişikliği oylaması tam bir kurmacaydı. Hukuki mi bakacağız..
  6. Gülkız Hanımın oğlunun, hiçbir yerde sözü geçmeyen, ilan edilmemiş olan, TSF Web Sitesinde yer almayan, Etkinlik Raporunda yer almayan, Dış İlişkiler Komisyonu üyesi sıfatıyla, yurtdışı seyahatlere gittiğini, harcırah aldığını, masraflarının karşılandığını belgeleriyle gösterip, buna neden ihtiyaç duyduklarını Gülkız Hanıma sordum. Kendisinin buna muhalefet şerhi koyduğunu ama buna rağmen bu görevlendirmeye engel olamadığını öğrendiğimde gözlerim yaşardı, çok duygulandım. Kendisinin en kısa zamanda hatasından dönüp özür dilemesini ve Berkay Tulay'ın federasyona maliyetini TSF'ye yatırmasını bekliyorum. 
  7. Bir kulüp başkanımızdan, “bölücü”, “ayrıştırıcı” "saygısız" ve “kavgacı” olduğumu öğrendim. Onu da yazdım, yanıtlanacak. Ben o arkadaşımızın bana duyduğunu söylediği saygıdan fazlasını besliyorum ona. 
  8. Federasyonumuzun kâğıt üzerinde bağımsız, ancak Spor Genel Müdürlüğünün talimatlarıyla ve talimatın içeriği ne olursa olsun hareket eden bir devlet kurumu olduğunu duydum, kulaklarıma inanamadım. Yasanın, Federasyona verdiği hakları aramanın, satrancın çıkarlarını savunmanın Don Kişotluk olduğunu da bu Mali Genel Kurulda öğrendik.
  9. SGM’nin, TSF bütçesini çok başarılı olduğumuz için düşürdüğünü ve bizle bu yüzden iftihar ettiğini de öğrendik. İlginç, tehlikeli, korkutucu… ve elbette 2008 yılında 10 milyona yükselttiğimizde hedefimizin daha büyük olduğunu belirttiğimiz Türkiye Satranç Federasyonu bütçesinin 2015 yılı bütçe tahminlerinin 10 milyon olmasıyla gurur duyan, kendisini başarılı sayan bir yönetimle karşı karşıya olduğumuzu anladığımızda ne yapacağımızı da şaşırdık doğrusu..
  10. TSF'nin her yıl kar yapmak gibi bir amacı olduğunu anladık. Sporcular ve camia kaynaksızlıktan kıvranırken, Federasyonun kuruluş amacını unutmuş görünen bir yönetimi ibretle izledik. 
  11. TSF'nin başarılarının bile farkında olmadığını, GM Solak, WGM Öztürk ve IM Batuhan Daştan'ın aldığı başarıları bile görmediği, Rusya'yı yendiğinin bile farkına varmadığını ifade ettik. Daha bir çok başarıdan TSF'nin haberi yok!
Temel olarak 2 kişiydik muhalefet eden. Arkamda kapı gibi duran Kulübüme şükranlarımı sunuyorum güvenlerinden dolayı. Halen görevde olan Gülkız Tulay'ı aday gösterip öneren, TSF Eski Başkanı, yanında 8 yıl süresince bir kuruş almadan görev yapan TSF Denetleme Kurulu Eski Başkanı. Bunu bir şekilde anımsatacağım herkese zamanı gelince. Her ikimizin de ne bir görev talebi var ne de başka bir şey. Tek isteğimiz daha iyi bir yönetim ve Türk Satrancının hak ettiği şekilde uluslararası arenada yukarıda yer alması. Çok ironik.

Divan, genel olarak olumlu, ancak zaman zaman yanlışların yapıldığı bir yönetim sergiledi. Tecrübelerine rağmen bu taraflı yaklaşımı doğrusu anlayışla karşılamak çok zor, Eminim ki bunu kendileri de içten içe bilmekteler. Divanın bu yaklaşımı gelecekte yapılacak genel kurullarda yapılabilecekler konusunda muhalefete büyük bir avantaj sağlayacak, bunu kendileri de günü geldiğinde görecekler. Ne demek istediğimi Genel Kurul videosunu izleyerek anlayabilirsiniz.

Ama istediğim oldu, en azından hiç kimse artık benim bir görev ya da konum beklentisi içinde olmadığımı anlamıştır. Oy hesabım da yok, istediğim rahatlığa ulaşmış oldum. Fazlası da var anlatacağım zamanla.

Hadi bakalım, asıl şimdi başlıyoruz. Bakalım kaç ay sürecek seçimli genel kurula gitmemiz?

Gülkız Tulay yakışmadığı ve dolduramadığı o koltuktan ayrılana kadar mücadeleye devam!

Hodri Meydan! 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder