Zumbul

Zumbul
En Seçkin, En Kaliteli, En Ucuz Satranç Ürünleri

13 Nisan 2015 Pazartesi

Satrançta Yetenek Nasıl Yok Edilir? - 9 -

Bu korkutucu başlık, ne yazık ki, halen görevde olan Türkiye Satranç Federasyonu yönetiminin alt yapımızı götürdüğü doğrultuyu ifade ediyor. Yaklaşık olarak iki haftadır işlerimin yoğunluğu nedeniyle yazamadığım bu yazı dizisine devam ediyorum.

Başlarken sporda başarılı olmanın evrensel formülünü 

Elit Sporcu + Elit Antrenör + Elit Kariyer = Dünya Çapında Bir Sporcu 

olarak vermiş ve örnekleriyle bu formülün nasıl işlediğini kanıtlamıştık. 

Elit Sporcu bulma sorunumuzun olmadığını, bunun bizim zamanımızda başlayan ve Türkiye İş Bankası tarafından desteklenen Okulda Satranç sistemi sayesinde olduğunu anlatmıştık. Elit Antrenör konusunda durumumuzun çok kötü olduğunu yazmıştık. Büyük özverilerle yıllar içinde istihdam edilen çok sayıda elit antrenörümüzün Gülkız Tulay yönetimince bilinçli ve onur kırıcı şekilde görevlerine son verildiğini açıklamıştık. Bu süreçte, gelen eleştiriler üzerine, kısa bir süre önce, yurtdışından zayıf antrenörlerin istihdam edildiğini de TSF web sitesindeki haberlerde gördük. 

Hani bazen madenlerimizde yabancı işçi çalıştırıldığını duyuyor ve görüyoruz ya, aynı şekilde niteliksiz ve dilimizi bilmeyen yabancı antrenörlerin ülkemizde istihdam edilmesini anlamak mümkün değil. Sigorta ödeniyor mu, vergi ödeniyor mu belli değil! En kötüsü ülkemizde çok daha iyi düzeyde eğitim kabiliyetine ve becerisine sahip elit antrenörler varken, kaynağın yurt dışına aktarılması, Gülkız Tulay'ın yönetsel tercihlerinin ne kadar Türk Satrancına yönelik olduğunu da kendi kendine açıklıyor zaten.

Bu eleştirilerden sonra da Elit Kariyer konusunu ele almıştık. Bizim yönetimimiz zamanında başlatılan Özendirme Ödülleri sisteminin yok edildiğini açıklamıştık. Kendi oğlunu komisyon üyesi olarak yurt dışına görevli götürmek için kaynak bulabilen federasyon başkanının, başarılı sporcularımızın eğitimleri için velilerin inanılmaz özverilerle harcadığı meblağa bir nebze katkı koyabilecek bu özendirme ödüllerini nasıl kuşa çevirdiğini belgeleriyle kanıtlamıştık. 

Bu yanlış uygulamanın nasıl bir fecaat olduğunu ve trajedik sonuçlarının da nasıl olduğunu aslında görmeye başladık. Bir kaç yıl önce, Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında yaş gruplarında çok başarılı sonuçlar alan bazı yeteneklerimiz, artık ilk 6'ya bile giremiyor. Ailelerin maddi güçleri doğrultusunda bu sporcularımızın eğitim, devam ediyor ya da duruyor. Sonuçları da çok vahim oluyor. Herkes emin olabilir ki yakın bir süreç içerisinde madalya almak bizim için artık hayal olacak. Gülkız Tulay bugün bile bırakıp gitse, bu yönetimden bu saatte bile kurtulsak, çok iyi bir yönetim gelse bile, kaybedilen zamanın telafisi ciddi bir maliyet ve süre karşılığında olacak.

Federasyonun kasasında para varken spora harcanmaması, alt yapıya harcanan kaynağın, genel yönetim giderlerinin yarısı bile olmamasını anlamak mümkün değil...

Elit Kariyerden söz ettikten sonra alt yapı çalışma grupları (eziyet kümeleri) ve milli takım havuzu seçimini de gözler önüne serdik. Bu konuda yapılan yanlışları tek tek ifade ettik. Milli Takım havuzlarına geldik. 

Milli Takım Havuzu
2015 Milli Takım Havuzu: Küçük yaştaki elit sporcularımızın, bu kadar kötü bir yarışma formatında ve yeteri kadar tur oynatılmadan aldıkları puanlar sonucunda belirleniyor. Ülkemizin farklı şehirlerinden çocuklarımız bu havuzda yer alıyor. Önce farkı gözler önüne sermek istiyorum: Benim dönemimde son iki yılda, bu havuzda yer alan her sporcunun ayağına en iyi antrenörleri götürüyor, her yıl elimizden gelenin çok daha fazlası sayıda yöresel kampı bu çocuklarımız için düzenliyorduk. Kampların arasında çocuklarımız takip ediliyor, AYGEK tarafından her bir sporcumuzun dosyası tutuluyor ve ödevleri, performansları, turnuva  sonuçları sürekli izleniyordu. 

Gülkız Tulay ve bana göre çok başarısız yönetimi bu doğru uygulamaların hepsini bir kenara bıraktılar. Sadece göz boyamaya yönelik bir kaç etkinlikle 2 yıl kaybettik. İki yıl sonra bu konuda eleştiriler gelmeye başlayınca bu kez bir kıpırdanma oldu ama o da göstermelik olmaktan öteye gidemedi. 

Milli Takım Havuzlarını yazmaya başlıyorum...

Görüşmek üzere, 

Not: Bu aile çok büyük ama herşey anında geliyor bana! 

Görev yaptığım sürede hakkımda iftirada bulunan herkes yanıtını mahkemede aldı. Şimdi aynı şeyi yapanlar var. Hesap sormazsam yazıklar olsun bana! Bu yazı dizisi bitsin başlıyorum o hesapları sormaya...