Başlığı bu kadar korkutucu bir yazı yazmak emin olun vicdanımı sızlatıyor.
Üstelik, bu başlığı; kızımla aynı yaşta, tıpkı diğer satranç yeteneklerine beslediğim sevgiyle baktığım, kızım gibi sevdiğim, Allah vergisi yeteneği olan güzel bir çocuğun güzel yüzünün yanında kullanmak daha da ürkütücü.
Ama birisi uyandırmalı bu camiayı, vakit geç olmadan.
Son yazımda, 11 yaş Kadınlarda Türkiye Şampiyonu olan, Çorlu'dan Esma Doğa Duran'ın Elit bir sporcu olduğunu kanıtlamış, Eziyet Kümelerine seçilen bu çocuğun zor durumunu anlatmaya başlamıştım.
Bu yazımı okumak isterseniz >link<
8 kampa davetli Esma, gelin birlikte bakalım duruma.
Düzeltme Özür:
Yazıma başlarken öncelikle, bir düzeltme yapmak istiyorum. Esma Doğa'yı yetiştiren ve elit sporcu olarak bize kazandıran kıymetli antrenör Gürkan Karpuz hocamız. İTÜ'ye kazandırılmasında rolü olan kişi ise Birol Aşan hocamız. Hem Esma Doğa Duran hem de Yağmur Bolu, Gürkan Karpuz'un Türk Satrancına hediyesi.
Konuya kaldığımız yerden devam ediyoruz.
İstanbul kampları nasıl oluyor?
Esma Doğa'nın kamplara katılma sıkıntılarından söz ediyorduk. Aslında onun ismiyle incelediğimiz bu sorun ülkemizde kamplara katılan tüm sporcuların sorunu. O yüzden bu örneği genellemek mümkün.
Esma Doğa ve annesi eğer Çorlu'dan İstanbul'da Anadolu yakasında bir kampa gidiyorlarsa bakalım ne oluyor?
TSF anne ya da baba yanlarında kalacaksa, günlük 90TL istiyor yatacak yer için, bu ücretin içinde yemek yok.
Meral Hanım gitse, 90 TL konaklama + 30 TL yemek iki öğün ayırsak, 120 TL olur.
Lütfen kızmasın kimse, “30 TL’ye iki öğün yemek yenir mi İstanbul’da?”, yenmez biliyorum da Gülkız’a söyleyin arkadaşım bana değil!
Simit ve peynir yesin Meral Hanım ya da İlhan bey, yanında da çay içsin.
Sabah 10’da başlıyor Perşembe günleri kamp, Anadolu yakasında, o zaman bir gün önce orada olmak lazım. Dört gece kalsalar, 480 TL. 50TL + 50 TL yol ücreti tutsa eder sana 100 TL. Toplam 580 TL.
Bu çok fahiş bir ücret oldu.
Şimdi ben buradan açık bir soru soruyorum. Spor Genel Müdürlüğü teftiş Kurulu Başkanlığına çağrım. Spor Genel Müdür Vekiline, genç ve dinamik Gençlik ve Spor Bakanımız Çağatay Kılıç'a!
11 yaşındaki kızınızı, Çorlu’dan İstanbul’a yanında kimse olmadan gönderir misiniz?
Bırakın Çorlu İstanbul mesafesini, orada kıta değişiyor, siz Ankara'da evinizden, Ankara'nın merkezi Kızılay'a yollar mısınız?
Tamam, kampta veli kalmasın diyoruz ama en azından gitmesi gelmesi için eşlik etmeli, yoksa büyük bir sıkıntı.
Var mı Türkiye’de ben kimse olmadan yollarım kızımı diyen? Çıksın görelim!
Devletimizin mevzuatı diyor ki, refakatçisi olacak yanında, evinden alacak, kamp görevlisine teslim edecek, kamp bitince alacak, refakat edecek, evine teslim edecek.
Üstelik bu kız çocuğu, erkek çocuğu için fark etmez.
Yasalarımıza göre yanındaki refakatçi, illa da anne baba olmak zorunda değil. İl Müdürlüğü personeli, görevlendirilmiş bir yetişkin, anne veya babanın muvafakat vereceği bir kişi. Devlet üstelik bu kişilere sadece masraflarını değil yolluklarını da ödüyor.
Meral Hanım ve İlhan bey tam 7 kez bu bedeli ödeyecekler. Bu bazen daha yüksek olacak, Hatay’a gidecekleri zaman örneğin. Ortalama 600 TL dersek, 7 x600 TL = 4.200 TL.
Sayın Bakanım, sayın Genel Müdürüm!
Satrancı yok ediyor Gülkız Hanım! Yetişin!
Geçelim bir sonraki aşamaya!
Şimdi, ne kadar önemli o özendirme ödülleri anlıyor musunuz?
Esma Doğa Duran, Avrupa ya da Dünya Okullarda (eğer oynayabilirse) madalya alabilecek bir sporcu.
Bence daha iyisini de yapabilir. Bir altın madalya alsa Avrupa Okullarda eskiden alacağı özendirme ödülü katsayısı 3,75 olacaktı. 60 x 3,75= 225 TL olacaktı. Bir yılda 12 x 225 = 2.700 TL olacaktı. Bunu her ay üniversite bitene kadar alacaktı. En azından annesi ya da babası bir yıllık kamp refakatçi masrafının yarısını karşılayabilirdi bu ödülle. Ya da belki bu ücreti, kendilerine gelen Dünya Okullar Şampiyonası için Tayland’a çocuklarını götürmek üzere destek olarak kullanabilecekti.
Belki de yakından bir yerden haftada bir eğitim almak için. Ama olmayacak, zor…
Esma Doğa Duran’a, Pataya’da (Tayland) düzenlenecek olan Dünya Okullar için davet gelmiş olmalı.
Şimdi ben sayın Bakanımıza, Genel Müdürümüze ve Spor Genel Müdürlüğü’nün yöneticilerine tekrar soruyorum.
Siz 11 yaşındaki kızınızı veya oğlunuzu, Tayland’ın Pataya kentine tek başına yollar mısınız?
Ben yorum yapmıyorum daha fazla bu konuda! Gidecek olana mani olmayayım.
Esma Doğa Duran ve onun gibi yetenekli çocuklarımızın aldıkları, alacakları bu altın gümüş bronz madalyalarla, kasım-kasım kasılarak övünen, başarılıyız diyen federasyon başkanı Gülkız Tulay, Dış İlişkiler Komisyonu üyesi sıfatıyla oğlunu Olimpiyatlara yanında götürüp, 2.925,19 TL ulaşım + 1500TL konaklama + 800 TL’dan fazla harcırah, yani toplamda en az 5.225 TL’yı çok görmüyor ama ülkemize Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında altın gümüş bronz madalya getiren, İstiklal Marşımızı dinleten, şanlı bayrağımızı göndere çektiren bu eşi benzeri olmayan çocuklarımıza bu desteği çok görüyor.
Şimdi anlıyor musunuz Özendirme Ödülleri neden önemli? Küçük de olsa önemli bir destekti özendirme ödülleri ince hasaplanmıştı.
Fatih Demirbaş diyor ki… (Blok yazıma yaptığı yorumda >link<)
Fatih Demirbas 4 Şubat 2015 00:40
TÜRKİYE SATRANÇ FEDERASYONU TURİZM ACENTESİ
5 Kasım 2012 tarihinde göreve gelen Başkan Gülkız Tülay ve yönetim kurulu adaylık sürecinde yaptıkları seçim kampanyasında;
Satranç oynayan 7'den 70'e herkesin sorunlarını çözmek için,
Onlara daha iyi olanaklar sunmak için,
Ülkemizin satranca olan ilgisini en üst düzeye çıkartmak için,
"Doğru Hamlede Buluşalım" sloganı ile karşımıza çıkmışlardı.
Bugün gelinen konuma bakarsanız; verilen vaatlerin havada kaldığı, satrancın bir zengin sporu haline dönüştüğünü göreceksiniz. 3 örnek ile durumu özetlemek kolay olacaktır.
1. 24-30 Ocak 2014 tarihleri arasında Antalya ilinin Manavgat ilçesinde yapılacak olan Türkiye Küçükler Satranç Şampiyonasının 5 yıldızlı bir otelde gerçekleştirilmesi, 1 sporcu ve 1 velisinin konaklama ücretinin 1230 TL olması, TSF'nin organizasyonu yapacağı otel dışında konaklama yapmak isteyenlerin 150 TL katılım ücreti ödemek zorunda olması ki bölgenin durumu gereği daha uygun fiyatlarda konaklama bulmanın neredeyse imkansız olduğu araştırıldığında rahatlıkla görülebilecektir. Buradan anlaşılacağı gibi TSF'nin bir turizm acentesi gibi çalıştığı ve çocuklar üzerinden gelir sağladığı açıkça görülmektedir. (http://tyg2015.tsf.org.tr linkinden organizasyon hakkında bilgi alabilirsiniz.) Organizasyonun pahalılığının yanı sıra TSF'nin katılan sporculara dereceye girenler dahil herhangi bir yolluk ve harcırah ödememesi bugün satranç sporunu zengin sporu haline getiren en büyük etkenlerden biridir.
2. 22 Kasım 2014 tarihinde yapılan Mali Genel Kurul'da 2014 yılı gider tablosunda Yurtiçi Kamp Giderleri 74.902,03 TL, Altyapı Çalışmaları Giderleri 341.479,73 TL olarak görülmektedir. Buna karşılık tabloya baktığınızda Genel Yönetim ve Büro Giderleri 766.415,23 TL'dir. Milli takım havuzuna girmiş sporculara verilen önemin TSF'nin Büro Giderlerinin ancak yarısı olduğunu buradan rahatlıkla çıkartabiliriz. (http://malikurul2014.tsf.org.tr linkinden 2014 Mali Genel Kurul hakkında bilgi alabilirsiniz.)
Peki altyapıda aldığımız başarıların sebebi nedir?
3. Ülkemizin bir çok bölgesinden Türkiye Küçükler Satranç Şampiyonası'nda dereceye girmiş ve milli takım adına yarışmaya hak kazanmış sporcuların eğitimleri için 3-4 günlük göstermelik bir iki kamptan başka çalışma yapılmaması ve bu çocukların eğitimlerinin takip edilmemesi onları zamanla bu spordan maddi imkansızlıklar nedeniyle uzaklaştırmaktadır. Maddi imkanları iyi olan ailelerin çocukları ülkemize yerleşmiş yabancı antrenörlerden veya yerli antrenörlerden aldıkları özel dersler ve kendi imkanları ile katıldıkları ulusal ve uluslararası turnuvalar sayesinde ülkemize başarılar getirmektedir. TSF kendi yaş grubunda ilk 3'e giren sporcuların aynı yıl içinde bir defa uluslararası turnuvaya ülke adına katılma hakkı vermesi ve sporcunun sadece kendisinin masrafını karşılaması yine maddi imkanı iyi olmayan sporcuların hakkettikleri halde uluslararası turnuvalara katılmalarını zorlaştırmaktadır. Uluslararası turnuvalarda veliden aldığı yüksek ücretler ile yine çocuk üzerinden para kazanmayı ve giderlerini bu şekilde karşılamayı tercih eden TSF satranç sporunu zengin sporu haline getirmektedir.
Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tülay ve Yönetim Kurulu Üyeleri çocuklarımıza hizmet vermek için orada olduklarını unutmuşlar, çocuklarımıza hizmeti satmayı tercih etmişlerdir.
Saygılarımla.
Fatih Demirbaş delikanlıdır! Gözü pektir, geçmişte bana karşı da söyledi düşüncelerini, bugün de söyler, yarın da söylemeye devam eder. Diline sağlık, yüreğine sağlık. 2 kez kafile başkanı olacağım diye üç maymunu oynayanlardan değildir o!
28 Mart 2015 günü toplanacak yönetime sesleniyorum!
Kıymetli dostlarım, başarısız olunca istifa etmek onurlu bir iştir!
Tek tek değil yönetim olarak!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder